Sosyal Medya

Makale

Tanklar Kabe’yi vurmadan acil bir barış modeli çağrısı

Çok deÄŸil dört-beÅŸ yıl önce, Ä°stanbul Kriz Merkezi ve Ä°stanbul Barış Merkezi adında iki ciddi yapının oluÅŸturulmasının ne kadar acil olduÄŸunu dile getirmiÅŸ, bu konuda çaÄŸrılar yapmıştım.
Bölgenin gidiÅŸatı, geleceÄŸe yönelik öngörülerim öyle büyük endiÅŸeler barındırıyordu ki, bu iki oluÅŸumun gerçekten bağımsız ve ciddi ilkeler üzerine ÅŸekillendirilmesi halinde, bir umut olabileceÄŸini düÅŸünüyordum.

Daha hangi felaketleri bekliyorsunuz?

Ülkeler parçalanıyor, iç savaÅŸlar yayılıyor, örgütler bütün coÄŸrafyanın güç haritasını belirliyor, ÅŸiddet salgını hızla normalleÅŸiyor, Ä°slam algısı dönüÅŸtürülüyor, kaos bölgeselleÅŸtiriliyor, mezhep üzerinden bütün coÄŸrafya çok büyük bir fırtınanın içine çekiliyor, haritalar yeniden çiziliyor, devletler yerine ÅŸehir devletçikleri öne çıkarılıyor, coÄŸrafyanın yönetimleri veya önderleri büyük bir basiretsizlikle 'Büyük Oyun' içinde 'Küçük Oyun'larla meÅŸgul oluyor, aynı sokakta yaÅŸayan insanlar birbirini boÄŸazlayacak hale getiriliyor, en önemlisi de bu coÄŸrafyanın insanları bir daha asla birarada yaÅŸayamayacak halde nefretle donatılıyordu.
ÇaÄŸrıyı yaptığım zamanlarda korkum sadece gördüklerim ve yaÅŸananlar deÄŸildi. Çok daha kötü örneklerin yaÅŸanacağını biliyordum. Çünkü her olay, kriz daha büyüÄŸünün geleceÄŸini iÅŸaret ediyordu ve o günden bu yana hep daha büyüÄŸü geldi, hep krizler daha da yaygınlaÅŸtı.

Silahlarınız, paranız hiçbir iÅŸe yaramaz..

Ama bizler, rüzgarı tersine çevirecek bir güç, bir söylem, bir duruÅŸ, bir akıl geliÅŸtiremedik. Bu coÄŸrafyanın aydınları, önderleri, edebiyatçıları, sanatçıları, güvenlikçileri o uÄŸursuz, o bir yüzyılı kaplayabilecek kaos fırtınasının önünde duracak cesareti gösteremedi.
Bir çoÄŸu neler olduÄŸunu anlamadı bile. Her olayı günlük deÄŸerlendirdi, her olayı münferit bir vaka gördü. Oysa her krizin bir büyük projenin parçası olduÄŸunu bilemedi. Aklı erenler, durumun vahametini kavrayanlar ise bu dalganın önünde durma cesaretini gösteremedi. Tıpkı 11 Eylül saldırıları sonrası savunmacı, özür dileyici bir havaya bürünmeleri gibi, bölgesel krize karşı da dik durup bir söz geliÅŸtiremedi.

Varacağımız nokta Mekke Savaşı'dır..

Ä°ÅŸte bugün o ayrışma, çatışma, kaos daha da derinleÅŸiyor. Türkiye dahil, bütün coÄŸrafyayı felakete sürükleyecek bir geleceÄŸe doÄŸru ilerliyoruz. Silahlanmanız, savunma politikalarınız bu felakete karşı hiçbir iÅŸe yaramaz. SavaÅŸ, çatışma, güvenlik stratejileri durumu daha da vahimleÅŸtirecek. Gücü artıran geniÅŸleyecek, jeopolitik hesaplar içine girecek, bugün mezhep farklılığını kullandığı gibi çatışma için gerekçeler üretecek. Güç hesaplaÅŸmaları evlerimizi alevlerin sarması gibi bölgesel bir cehennem çukuru oluÅŸturacak.
Bugün Ä°ran ve karşıtları gibi ikiye ayrılan bölgede çatışmanın nihai noktası Mekke Savaşı'dır, yazın bir yere. Çünkü bütün kurgu böyle örüldü. Kendisi için mücadele ettiÄŸini sanan ülkeler bile aslında o büyük kurgunun kendisine bıraktığı boÅŸluÄŸu dolduruyor.

Türkiye deÄŸil, OrtadoÄŸu deÄŸil, Ä°stanbul olmalı..

Öyleyse baÅŸka ÅŸeyler denemeliyiz. Barış dilini, ortaklık dilini, birlikte bir gelecek dilini geliÅŸtirebilmeliyiz. Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana çatışan, ayrışan, parçalanan bizler, kadermiÅŸ gibi gösterilen bu tarihi tersine çevirmeliyiz. Siyasi önderlerimiz, aydınlarımız, eli kalem tutan herkes, sorumluluk hisseden herkes bu yolda seferber olmalı.
Ä°ÅŸte bu yüzden krizlere müdahale edecek bir Ä°stanbul Kriz Merkezi, barış adına mücadele edecek bir Ä°stanbul Barış Merkezi çaÄŸrısı yapıyoruz. Her geçen gün daha da vahim hale gelen coÄŸrafyamızı acı bir geleceÄŸe teslim etmemek için en az güvenlik stratejileri kadar bu projelere de zaman ve kaynak ayırmak zorundayız.
Ä°simleri Türkiye deÄŸil, OrtadoÄŸu deÄŸil, Ankara deÄŸil, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı deÄŸil sadece Ä°stanbul olmalı. Ancak böyle tarafsız olabilir, ciddiye alınabilir. Asla bir devletin kontrolüne girmemeli hele hele Ä°Ä°T bünyesinde hiçbir ÅŸekilde olmamalı. Etnik krizlerden bugün hızla bölgeselleÅŸen mezhep sorunlarına kadar her konuyla ilgilenmeli, öncelikle kriz çözücü misyonlar yüklenmeli, devamında her olay için barış modelleri geliÅŸtirmeli.

Her ülkeden Akil Adamlar seçilmeli

Bölgedeki tek istikrar ve barış adası Türkiye, bu yapıların kurulup güçlenmesine, faaliyetlerini dolaylı olarak destek vermeli ancak bunları hiçbir zaman bir devlet kuruluÅŸuna dönüÅŸtürmemeli.
Hem Kriz Merkezi için hem de Barış Merkezi için Akil Heyetler oluÅŸturulmalı, bu heyetlerde bütün Müslüman ülkelerden temsilciler yer almalı. Siyasetçilerden dini öncülere, aydınlardan kanaat önderlerine kadar bütün coÄŸrafyayı kucaklayacak sözü dinlenir isimler biraraya getirilmeli. Öyle arada bir toplanma ÅŸeklinde deÄŸil, sürekli bir mesai harcanmalı.
Bu merkezler köklü kurumlara dönüÅŸtürülmeli ve ilgi alanı öncelikle Müslüman ülkeler, sonrasında da bütün dünya olmalı. Kimlik krizlerinden kaynak savaÅŸlarına, sınır problemlerinden toplumsal çatışma alanlarına kadar her olaya müdahil olabilmeli.
Türkiye, Pakistan, Malezya, Endonezya, Ä°ran, Mısır, Cezayir gibi en fazla on ülkenin desteÄŸi saÄŸlanmalı. Unutmamalı ki, bu desteÄŸi saÄŸlaması gereken ülkelerin hepsi yarın aynı acı kaderle yüzleÅŸecektir.

GeçmiÅŸe deÄŸil, geleceÄŸe dönük barış çaÄŸrısı..

Dün, Türkiye'nin çaÄŸrısıyla yapılan Barış Zirvesi bana bunları hatırlattı. Etrafınıza bir bakın; komÅŸularınıza, daha ötesine, biraz daha ötesine.. Fırtınanın her tarafı sardığını, her geçen gün bize yaklaÅŸtığını, bir kaçı dışında istikrarını koruyabilen ülke kalmadığını göreceksiniz.
Çanakkale gibi bütün dünyanın çarpıştığı bir savaşın yıldönümünde, Ermeni soykırım iddialarının Türkiye'ye karşı yaptırıma dönüÅŸtürüldüÄŸü bir dönemde tam da yüzyıllık parantezi kapatma zamanı gelmiÅŸtir. Çatışmalar insanlık varoldukça devam edecektir. Ama asla barışın dilinin gücünü küçümsemeyin.
Türkiye'nin attığı adımın bu yolda bir tohum olmasını, bu tohumun filizlenmesini diliyorum. Bölgede bu yönde adım atabilecek baÅŸka hiçbir ülke kalmadığını da unutmayalım.
Ancak, barış dilimiz sadece geçmiÅŸe dönük olmasın. Asıl geleceÄŸe dönük barış projelerine ihtiyacımız var. Çünkü geleceÄŸin çok daha büyük felaketler getirebileceÄŸine dair endiÅŸelerimiz var.

yenisafak.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.